8 Kasım 2010 Pazartesi

iz bırakanlar unutulmaz..

arkadaş her şey geliyor geçiyor, günler günleri kovalıyor, ömür dediğimiz şu yalandan her gün bir sayfa eksiliyor ama o ilk aşk unutulmuyor be kardeşim, unutulmuyor ulan işte..

yıl 1996, onu ilk kez tv'de görüyorum, ne kadar sade, ne kadar naif, ne kadar güzel, öyle de mükemmel bir fundemental var ki canımın içinde, hönk diyorum olduğum yerde kalıyorum, aneyy aneyy bu kızı bana al diyorum, isteyelim bunu diyorum, çok güzel be ana, ilerde şöhret olur beni sallamaz diyorum, diyorum da eşek osuruyor çok afedersiniz, kimselere dinletemiyorum.

peki noluyor ey canlar, martinam bir anda tenis dünyasında esmeye başlıyor daha 18 olmadan 1 numara oluyor, grand slamler, şampiyonluklar gırla gidiyor, benim küçücükken kimseler bilmezken keşfettiğim minik aşkım, tüm dünyanın gözünde 1 numara oluyor. herkes onu konuşuyor, benim saf duygularım yüreğimin içinde ezim ezim ezilirken, o her gün başka dergide başka tw'larda çıkıyor, benden bi haber, sürekli kazanıyor, sürekli şampiyon oluyor, ve 1999 fransa açık finali geliyor. tenisi yakından takip edenler bilir, iki nesil arasında dev bir final oynanıyor, bir yanda steffi graf, bir yanda martinam, steffi ablaya sevgimiz saygımız hat safhada, ama tabi ki aşkımızı destekliyoruz, her şey de yolunda ilk set alınıyor, oyundaki ivme şampiyonluk martina'nın diyor. gel gör ki bir puan sonrası aşkım, graf'ın sahasına geçiyor anlamsız hareketlerde bulunuyor, 19 yasında tüm dünyada 1 numara olmanın psıkolojık yorgunlukları, hasarları ortaya çıkıyor ve tüm kort yuhluyor bidanemi.. aglaya aglaya bitiriyor maçı ve yeniliyor, hemen koşarak hıçkırıklar içinde soyunma odasına koşuyor, o günden sonra yine kazandığı oluyor, yine zirvelerde geziyor, ama eskisi gbi olmuyor ve bir sakatlık onu aramızdan alıp götürüyor..

2005'de tekrar tenise geri dönse ve o'na çarpan yüreğimi az da olsa teselli etse de, malesef martina o eski muhteşem martina değil. zaten günümüz tenisi de artık ayı gücü ile oynayan ablaların tekelinde. bu ortamda o'nun muazzam tekniği ve zerafeti hep bi yerlerde takılıp kalıyor, eskisi gibi takır takır şampiyon olamıyor. ama yine de tenis'i öküz gibi topa vurmaktan ibaret sanan hayvan ablaların yanında(mauresmo, wıllıams kardeşler, vb..) hala apayrı bir yerde duruyor.. senin 10 sene boyunca benden 1 gün bile haberin olmadı martinam, ama ben seni hala seviyorum kız, ve hala en iyisi sensin benim için, gerisi yalan..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder